Umutlar Yeşersin Geleceğe, Doğa Bilinciyle…
  1. Anasayfa
  2. Faydalı Bilgiler

Umutlar Yeşersin Geleceğe, Doğa Bilinciyle…

Dünya tarihinde, tüm canlı türlerinin % 65 ila 96’sının yok olmasına neden olan 5 kitlesel yok oluş evresi yaşanmıştır. Son birkaç yüzyıldır insan müdahalesi atmosferde ve dolayısıyla eko-sistemde dengesizlikler yaratarak, muhtemelen yaşanacak olan 6. kitlesel yok oluş sürecini hızlandırdı. Bitki ve hayvan türleri hızla yok olurken, bu zincirin bir parçası olan insan ırkı da yeryüzünden silinmekle karşı karşıya. Üstelik, bunun yegane sorumlusu da insanın ta kendisi… Tüm yaşam, en küçük ve en önemsiz görünen parçasına kadar birbirine bağlı bir zincir gibidir. Herhangi bir müdahalenin bu zincir üzerinde elbette yankıları olur. İnsanların, yaşamın kaynağı olan doğaya müdahalesi birçok komplikasyona neden oldu, olmaya devam ediyor… Doğayı ziyadesiyle rahatsız ettik!

Bugün tüm dünya coronavirüs ile mücadele ederken; hayvanlara, bitkilere ve genel olarak tüm doğaya en büyük zararı veren en tehlikeli virüsün “modern insan” olduğu gerçeğini kim inkar edebilir ki… Evet, insan! Doğayı kirleten, hayvanları katleden, şehirlerini inşa ederken diğer türleri yok sayıp yaşam alanlarını işgal eden bencil insan…

İnsan nüfusu öylesine kontrolsüzce ve hızla büyüyor ki, bu büyümeyi destekleyebilecek kaynaklar da hızla tükenmeye başladı. Aslında tabiat ana herkese yeter yetmesine de, insanoğlunun doymak bilmez hırsı ve duyarsız eylemleri nedeniyle, hayvan ve bitkiler son 60 milyon yılda olduğundan 1000 kat daha hızlı yok olmaya başladı. İnsanlar dünyada yaşayan canlıların sadece yüzde 0. 01’ini oluşturmasına rağmen, vahşi hayvanların %83’ünün, bitkilerin ise %50’sinin yok olmasına neden oldu… Bilim insanlarına göre, 21. yüzyıl boyunca her gün ortalama 100 türün nesli tükenecek. Türler tükendikçe hayatta kalmak için ihtiyacımız olan kaynaklar da elbet bir noktada tükenecek…

Gelecek İçin Umut Ek; Umutlar Yeşersin Geleceğe

Yaşanan hava kirliliği, büyük orman yangınları ve daha nice felaketler nedeniyle ekolojik sorunlar ve doğa bilinci tüm dünyanın gündeminde olması gereken birincil konudur. Bu anlamda hem bireysel hem de toplumsal olarak ciddi bir değişime, dönüşüme ihtiyacımız olduğu açık…

Bir yandan “umutlar yeşersin geleceğe” diyen sessiz çığlıklar yükselirken, öte yandan Dünya’nın havası, toprağı ve suyu kirleniyor, türler ölüyor ve küresel ısınma ile birlikte iklim değişmeye devam ediyor. Bu nedenle, hepimiz bir an önce doğal yaşamın farkında olmak ve dünyamıza, doğaya zarar vermeyen seçimler yapmak zorundayız. Bunun için kollektif bilincin gelişmesini beklemeye de gerek yok; her birimiz bireysel olarak elimizden geleni yapmalıyız. Tükettiğimiz besinler, satın aldığımız ürünler ve yaşam tarzımız. Bunların tümü bir seçim. Peki, doğayı korumak için neler yapılmalı; kötüye giden gidişatı tersine çevirmeye yardımcı olacak bireysel ve toplumsal bazda ne gibi adımlar atılmalı, ne tür seçimler yapılmalı?

  • Her şeyden önce, günlük alışkanlıklarımızı (küçük şeyleri bile) değiştirerek, büyük bir fark yaratabiliriz. Mesela, yaşamımızda sıklıkla kullandığımız plastikten kurtulmakla veya en azından kullanımını mümkün olduğunca azaltmakla işe başlayabiliriz. Plastik yerine kullanılabilecek doğaya zarar vermeyen pek çok alternatif var. Ne satın aldığımız ve nereden aldığımız konusunda daha bilinçli olmalıyız. Çevre dostu ürünleri destekleyerek, firmaların ürünlerini sürdürülebilir seçenekler olarak üretmelerini teşvik edebiliriz.
  • Minimum atık için makul miktarda gıda almaya çalışmalı ve özellikle et tüketimini azaltmalıyız. Et tüketimi, sebze ve tahıl tüketiminden yaklaşık 40 kat daha fazla sera gazı emisyonuna neden olur ve küresel biyo-çeşitlilik kaybının neredeyse % 60’ından sorumludur. Ayrıca, bugün, orman kaybının en büyük nedenlerinden biri, hayvancılık için tarım arazilerinin genişletilmesidir.
  • Atıklarınızı geri dönüştürün. Geri dönüşüm doğa ve çevre bilincinin önemli bir parçasıdır.
  • Sentetik yerine doğal elyaf içeren kıyafetler ve ürünler seçerek çevre dostu yaşamı teşvik edebiliriz.
  • İkinci el alışverişleri yapmak doğal kaynakların gereksiz tüketimini önlemenin bir diğer yoludur.
>>   Deodorant Lekesi Nasıl Çıkar? Etkili Yöntemler

Sahip olduğumuz her şey doğa ananın bize bir emaneti. Hayatımızı en iyi biçimde yaşayabilmemiz için bize emanet edileni koruyup kollamak ise bizim sorumluluğumuz. Şimdiye kadar ne yazık ki sorumsuzca davrandık. Bu sorumsuzluğun bedeli ise doğanın gazabı! Hala geç değil; ancak, yarını beklersek geç olabilir!

Doğayı korumak sadece basit bir görev değil, aslında tüm yaşamımız buna bağlı; her şey bir sonraki karar ve eylemlerimize bağlı. Her zaman umursamayan insanlar olacaktır, ancak birilerinin bilinçli davranışları bir noktada mutlaka küresel olarak büyük önem kazanacak. Tabiat ana şefkatli ve cömert olduğu kadar, aynı zamanda acımasız, affı olmayan devasa bir güçtür. Onunla hareket etmeyi öğrenir ve onu koruyup iyileştirmek için adımlar atarsak, belki de verdiğimiz hasarı telafi edebilir, ikinci bir şansı hak edebiliriz. Harekete geçelim ve umut edelim; umutlar yeşersin geleceğe!